*Trump ABD Seçimlerini Kazandı: 47. Başkan Olacak, Peki İklim Stratejisine Ne Olacak?*
*Trump ABD Seçimlerini Kazandı: 47. Başkan Olacak, Peki İklim Stratejisine Ne Olacak?*
*Trump ABD Seçimlerini Kazandı: 47. Başkan Olacak, Peki İklim Stratejisine Ne Olacak?*
Amerikalılar bugün sandıklara gidiyor ve başkanlık seçimlerinde, iklim değişikliği ile mücadeledeki yaklaşımları bakımından birbirinden oldukça farklı görüşlere sahip adaylar arasında bir tercih yapıyor. Bu seçim, dünyanın en büyük petrol üreticisi olan bir ülkenin liderliğini belirlemenin ötesinde, Amerika'nın uluslararası iklim müzakerelerindeki güvenilirliğini de sorguluyor.
Eski Başkan Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, ABD’nin iklim stratejisinde köklü değişiklikler anlamına gelebilir. Trump, görev süresi boyunca iklim değişikliği ile ilgili birçok uluslararası anlaşmadan çekilerek ve fosil yakıt üretimini teşvik eden politikalar izleyerek biliniyor. Eğer tekrar başkan olursa, bu politikaların devam etmesi ve petrol üretiminde daha fazla artış sağlanması bekleniyor. Bugün, ABD günde 13,5 milyon varil petrol pompalıyor ve bu rakam, Suudi Arabistan'dan %50 daha fazla. Bu durum, Amerika'nın petrol merkezi olma konumunu daha da güçlendirirken, iklim liderliği iddialarını sorgulatıyor.
John Kerry’nin, “Fosil yakıtlardan uzaklaşıyoruz” sözleri, Biden yönetiminin iklim konusundaki kararlılığını yansıtsa da, Trump yönetimi altında bu yaklaşımın sürdürülebilir olup olmayacağı büyük bir soru işareti. Uluslararası İklim Politikası Merkezi’nin direktörü Catherine Abreu’nun da belirttiği gibi, “Hiçbir ülke, fosil yakıt genişlemesini sürdürürken iklim lideri olduğunu iddia edemez.” Trump’ın yeniden seçilmesiyle birlikte ABD’nin bu ikiyüzlülüğü daha da derinleşebilir.
Ayrıca, ABD’nin sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatındaki artış, küresel enerji pazarında önemli bir güç olmasını sağlıyor. Ancak bu durum, iklim değişikliğiyle mücadele açısından ciddi bir çelişki yaratıyor. Biden yönetimi, yeşil teknolojilere büyük yatırımlar yaparak iklim değişikliği ile mücadelede öncülük etme çabasında iken, Trump’ın iktidara gelmesiyle bu çabaların geriye gitmesi olası.
Sonuç olarak, Trump’ın seçilmesi, Amerika'nın iklim stratejisi üzerinde derin etkiler yaratacak bir dönemi başlatabilir. İklim değişikliği ile mücadelede liderlik iddiaları, fosil yakıtların artırılacağı bir ortamda ciddi bir sınav verecektir. Amerikalılar için bugün sandık başında verecekleri karar, sadece iç politika değil, aynı zamanda küresel iklim müzakereleri açısından da büyük bir önem taşıyor.