G7 ülkeleri, küresel bir hedef üzerinde anlaşarak elektrik depolama kapasitesini 2022 yılından 2030 yılına kadar altı kat artırmayı planlıyor. Financial Times'ın elde ettiği bir taslak belgeye göre, iklim bakanları, elektrik depolama kapasitesini 2030'a kadar 1.500 GW'a çıkarmayı prensipte kabul etti.

G7 ülkeleri, elektrik depolama kapasitesini 6 kat artırmayı hedefliyor

G7 ülkeleri, küresel bir hedef üzerinde anlaşarak elektrik depolama kapasitesini 2022 yılından 2030 yılına kadar altı kat artırmayı planlıyor. Financial Times‘ın elde ettiği bir taslak belgeye göre, iklim bakanları, elektrik depolama kapasitesini 2030’a kadar 1.500 GW’a çıkarmayı prensipte kabul etti.

Piller, enerji depolama sistemlerinin yüzde 90’ını oluşturacak

Enerji depolama çözümleri arasında piller, hidrojen, su ve diğer yöntemler yer alıyor. Ancak, aralıklı rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların kullanımıyla ilgili yaşanan zorluklar da tartışma konusu.

Taslak belgede, kömürün de en tartışmalı konulardan biri olduğu belirtiliyor. Bazı ülkeler, kömürden uzaklaşmaya yönelik hedeflere karşı çıkarken, diğerleri ise kömür kullanımını durdurma konusunda kararlı.

G7 görüşmelerinde ele alınan bir diğer konu da enerji verimliliği ve metan hedeflerinin yanı sıra kömürle çalışan termik santrallerin kullanımının azaltılması. Bu kapsamda, 2032 yılına kadar fosil yakıt kullanan tesislerin karbondioksit emisyonlarının yüzde 90’ını azaltma veya yakalama taahhüdü de bulunuldu.

Elektrik depolama, yenilenebilir enerji kaynaklarının koşullar uygun olduğunda enerjiyi depolamayı ve daha sonra kullanmayı amaçlıyor. Uluslararası Enerji Ajansı, pillerin bu depolamanın yüzde 90 gibi büyük bir kısmını oluşturacağını öngörüyor.

Son 15 yılda pil maliyetlerinde yaşanan yüzde 90’dan fazla düşüş, temiz enerji teknolojilerindeki en hızlı düşüşlerden biri olarak kaydedildi. Bu düşüş, daha iyi teknoloji ve destekleyici politikaların yanı sıra düşen maliyetlerle birlikte, dünya genelinde elektrik arzına 42 GW’lık bir artış sağladı.

Ancak, bakanlar tarafından henüz imzalanmayan taslak belgede, dünyanın en zengin ülkelerinin yurtdışındaki fosil yakıt kalkınmasına yönelik sübvansiyonları sona erdirme çabalarının desteklenmesi de öneriliyor.

Bu kapsamda, ABD ve AB’nin, OECD ülkelerine petrol, gaz ve kömür madenciliği projeleri için ihracat kredisi kurumu kredileri ve garantileri verilmesini yasaklama önerisi konusunda fikir ayrılığına düştüğü belirtiliyor.

Haziran ayında yapılacak olan görüşmelerde, ABD ve AB’nin, fosil yakıt kalkınmasına yönelik desteklerin sona erdirilmesi konusundaki çabaları ön planda olacak gibi görünüyor.

G7, depolama verimliliğini artırmak ve maliyetleri azaltmak için pillerin geliştirilmesini teşvik ederken, aynı zamanda çeşitlendirilmiş, sürdürülebilir ve güvenli bir tedarik zinciri oluşturulmasını da destekliyor.