Biyoçeşitlilik Krizinde Eyleme Geçme Zamanı Geldi!

TAKİP ET

Uzmanlar, dünya genelinde karasal biyoçeşitlilik kaybının yüzde 75'inin sürdürülemez tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklandığını belirtti ve bu nedenle ekolojik tarım yaklaşımlarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladılar.

Biyoçeşitlilik Krizinde Eyleme Geçme Zamanı Geldi

 

Uluslararası İşbirliği ve Eyleme Geçme Çağrısı

 

Uzmanlar, dünya genelinde karasal biyoçeşitlilik kaybının yüzde 75'inin sürdürülemez tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklandığını belirtti ve bu nedenle ekolojik tarım yaklaşımlarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladılar. Birleşmiş Milletler (BM), her yıl 22 Mayıs'ta kutlanan "Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü" için bu yılki temasını "Planın Bir Parçası Ol" olarak belirledi.

BM'ye göre biyoçeşitlilik, genetik, tür ve ekosistem seviyelerindeki yaşam çeşitliliğini kapsar. Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu'nun (IPBES) 2019 raporuna göre, dünya üzerindeki 8 milyon hayvan ve bitki türünden 1 milyonu nesli tükenme tehdidi altındadır.

Kara ve deniz kaynaklarının sürdürülemez kullanımı, canlıların doğrudan sömürülmesi, iklim değişikliği, kirlilik ve yabancı türlerin istilası gibi faktörler biyoçeşitliliği tehdit etmektedir. Özellikle, endemik hayvan türlerinin yüzde 26'sının soyunun tükenme riski altında olduğu bilinmektedir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 2019'da yayımlanan bir rapora göre, toprak verimliliği ve su kalitesini arttıran birçok tür hızla yok olmaktadır. Ayrıca, balıkçılık kaynaklarının aşırı avlanma sonucu zarar gördüğü ve birçok göçebe balık türünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilmiştir.

WWF'nin başkan yardımcısı Wendy Elliott, Türkiye'nin de dahil olduğu Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi'nde ele alınan bu sorunlara dikkat çekti. WWF'nin yaptığı çalışmalar neticesinde bazı türlerin popülasyonlarında artışlar sağlandı, örneğin Hint nehir yunusu ve İber vaşağı gibi. Ayrıca, Türkiye'deki Akyatan Kumsalı'nda yapılan koruma çalışmaları sayesinde yeşil kaplumbağa popülasyonu arttı ve kanguru sıçanı gibi bazı türlerin koruma altına alındığı belirtildi.

BM'nin Dünya Koruma İzleme Merkezi (WCMC) direktörü Neville Ash, biyoçeşitlilik konusunun herkesi ilgilendirdiğini ve ulusal çapta fauna ve flora takibinin devlet birimlerinin işbirliği gerektiren zorlu bir süreç olduğunu söyledi. Ash, çevre koruma çabalarının başarıya ulaşması için ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği ve taahhütlerin eyleme geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Biyoçeşitlilik çevre ekoloji hayvancılık